• 07 Şubat 2018, Çarşamba 11:27

Eğitimde gündem çok yoğun!

Eğitimde gündem inanılmaz bir hızla ilerliyor… Konuları sıraya koymak zorunda kaldığımız bugünlerde, TEOG’un kaldırılmasına mı öncelik verelim, YGS’nin uçup ortadan kaybolmasına mı, doğrusu kararsız kaldım. Öyle ki, TEOG’a devam etsek üniversiteye giriş gündemi eskiyecek, tersini yapsak TEOG’la ilgili söyleyeceklerimiz geç kalacak…

En iyisi… TEOG konusuna bir gün ara verip, YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın açıklamalarının ardından gelişen YGS-LYS sürecine göz atalım.. TEOG’a yarın yine bakarız.

Yeni akademik yıl açılışında konuşan YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversite geçiş sistemine işaret ederek, “Bilindiği üzere şu an uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmekte. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayında ve toplam 5 gün sürmektedir. Neredeyse 4 aya yayılan bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir. Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlayıp, bitirmeyi planlamaktayız” dedi ve gündem tepetakla oldu. Saraç’ın üstü kapalı geçiştirdiği bu açıklamanın ardından YÖK’ten biraz daha detay “yazılı açıklama” ile kamuoyuna duyuruldu… Yükseköğretim Kurulu’ndan yapılan açıklamayla üniversite sınavında Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) ayrımının ortadan kalkacağı, yükseköğretim programlarına sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanları ile girileceği bildirildi.

Saraç’ın sözlerinin açılımı şuydu:

“Üniversite sınavında yapılacak değişiklikle YGS ve LYS ayrımı kalkacak. Öğrenciler, yükseköğretim programlarına sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanları ile girecek. Toplam 4 puan türü olacak ve baraj puan uygulaması yine devam edecek. Belli alanlarda, uygulanan başarı sıralaması şartı da aranacak. Diğer önemli değişiklik ise puan türlerinde gerçekleşecek. Halen uygulanan 18 puan türünde azaltmaya gidilecek. Bunlar, çok az sayıda adayın girdiği dil puanı dışında, temel olarak sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türleri olacak fakat her bir puan türünde temel Türkçe ve temel matematiğin katkısı bulunacak. Yeni sistemde Türkçe ve matematik, bu sınavın merkezinde olacak. Öte yandan, üniversite sınavında sorular, önceden olduğu gibi Milli Eğitim müfredatından oluşacak.”

Önümüzdeki süreçte, biraz daha netleşecek uygulamayı göreceğiz.

Ancak yazılı açıklamadan çıkan bir detay var ki, çok tartışılacak… “Her bir puan türünde temel Türkçe ve temel matematiğin katkısı bulunacak” cümlesi sayısal alanda da Türkçe’den söz ediliyor anlamına geliyor. YÖK Başkanı’nın açıklamasındaki “Üniversite sınavında sorular, önceden olduğu gibi Milli Eğitim müfredatından oluşacak”cümlesi de ilave olarak altı çizilmesi gereken bir ifade olarak dikkati çekiyor.

Bir kez daha tekrarlamak gerek… “Üniversiteye girişte sınavsız bir sistem” hayalden ibaret… Kim hekim olacak, kim mühendis, kim hukukçu olacak? Ölçme-değerlendirme yöntemleri kullanılmadan karar vermek imkânsız. Bu nedenle, üniversiteye geçişte bir sınav uygulaması şart…

Önümüzdeki günlerde, üniversite öncesi yani liselere geçiş uygulaması netleştiğinde -aslında sessiz sedasız gerçekleşmekte olan- sistemdeki köklü değişikliğe ilişkin daha fazla bilgi sahibi olacağız. Önce TEOG sonrası liselere geçiş sistemini oturması gerekecek… Sonra üniversiteye giriş biraz daha netleşecek…


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık