• 07 Şubat 2018, Çarşamba 11:36

SGK altın madenini fark edecek mi? Bu kadar kaçak hangi sektörde var?

1.Meşrutiyet dönemi Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin (1859-1914) “Şu mektepler olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim” sözü, ölümsüz bir espri halinde günümüze kadar geldi. Öyle ki, Cumhuriyet döneminin Milli Eğitim Bakanlarına da çok sıcak geldi, sistemdeki zorlukları esprili bir dille ifade etmek için bu sözü tekrarladılar. Bu sözü Hasan Ali Yücel’e atfedenler de oldu. Bu söze yol açan tarihsel arka planı hatırlatalım ki, söylendiği günün fotoğrafını çekme imkanımız olsun…

Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, henüz görevdeyken konuyu şöyle özetliyor:

“O dönemde maarif sistemimizin temel gövdesini, ana yapısını medreseler teşkil ediyor. Mektep, o günlerde yeni yeni kullanılmaya başlanmış bir tabir. Daha çok İstanbul’da, sefarethanelerin sağında solunda açılmış olan, sefarethanelerin kanadı altında faaliyet gösteren bu müesseseler, Emrullah Efendi’nin de çok başını ağrıtmış. Adamcağızın şikâyeti, o çok sınırlı sayıdaki, o özel kurum, çok ayrı bir gruba, bir okul türüne ait bir vasıf. Onlar için söylüyor ´Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim´ sözünü.”

Demek ki neymiş… Eski zamanların Maarif Nazırı Emrullah Efendi mevcut okullardan (medreselerden) değil, o zamanın kapitülasyon koşulları altında kendi başına buyruk davranan “mektep”lerinden şikayetçiymiş!

* * *

Türkiye’de meslek kodu uygulanması başlayalı yıllar oldu ama… Uygulama bir türlü rayına oturmadı… Topladığı primler, emekli maaş ve sosyal yardımlarını ödemeye yetmediği bir ortamda SGK, prim üretimini artırmak zorunda… Ve fakat, nasıl?

Önce bir durum fotoğrafı… Bu konuya döneceğiz…

* * *

Cumhuriyet’in ilk 15 yılında en aktif bakanlık olan Milli Eğitim zaman içerisinde öyle hantallaştı ki, inanılır gibi değil. Başı sonu belli olmayan, uçsuz bucaksız bir mecra… Liyakatsiz kadrolar… Bilim ve yasanın değil, ideolojinin peşine düşmüş bir üst bürokrasi… İşletilemeyen denetim mekanizması… Milli Eğitim Bakanlığı bir yasal düzenleme çıkarıyor. Ama Bakanlığın bizzat kendi kadroları uygulamıyor. Durum o hale geldi. Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin şikayet ettiği o mekteplerin yerini… Bugün devlet mekanizmasının denetleyemediği özel kurslar aldı…

* * *

Sadece genellemelerle konuyu özetleyeyim…

-2017 Türkiyesinde, bir kısım Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmeni yasaya aykırı olmasına rağmen, hem maaş hem de kendi okullarından götürdükleri öğrenci başına komisyon aldıkları bu kurslarda çalışıyor.

-2017 Türkiyesinde, MEB öğretmenlerinin bir bölümü kendini aşmış, özel kurs girişimcisi olmuş. 657 sayılı yasanın arkasından dolanmak için anonim şirket kurup özel kurs açmış. Hem MEB okulunda çalışıp maaş alıyor hem de MEB okullarından özel kurslarına öğrenci devşiriyor… MEB okullarından “minibüsler dolusu” öğrenciyi, özel kurslara taşıyorlar… Afyon kaymaklı ekmek kadayıfı…

-2017 Türkiyesinde, özel kursların hiçbiri “tek ders” kuralına uymuyor… Bu nedenle özel kurslarda kaçak istihdam var. Mevcut ruhsatlı ve MEB denetimindeki kursların yüzde 95’i matematik ruhsatı almış. Bursa’da 91 özel kurs var. Ve tümü yasayı ihlal ediyor. Tümü “tek ders” kuralını ihlal ediyor, “tüm dersleri” veriyor. Tabii ruhsat dışı tüm derslerde ya MEB öğretmeni çalıştırıyorlar ya da sigortasız-kaçak, atanamamış öğretmen. Bu genç öğretmenlerin SGK’sı, güvencesi yok… Adi bir sömürü düzeni gözümüzün önünde cereyan edip gidiyor. Devlet sadece seyrediyor. Ayrıca belirteyim, bu kursların yasa gereği SGK’ya resmen bildirdikleri öğretmen bordroları bile asgari ücret üzerinden…  Yani SGK primi ödemede gönüllü oldukları söylenemez.

-2017 Türkiyesinde, (örneğin Bursa’daki) kaçak kurs sayısını ben bile(!) bilmiyorum… Ben diyeyim 20 siz deyin 30-40… Bu özel kurslar MEB’den ruhsatlı değil, korsan… Buralarda çalışan öğretmen ve diğer personel tümüyle kaçak. Kurum yasa dışı… Maliye, SGK, MEB… Denetleyen var mı? Yok…  Türkiye çapında resmi özel kurs sayısının 2.100 dolayında olduğunu düşünürsek… Kaçakların sayısını da siz tahmin ediverin gari!

-2017 Türkiyesinde, özel kursların Milli Eğitim’e bildirdiği öğrenci sayısı, gerçek öğrenci sayısının “yüzde kaçıdır” dersiniz? Kazancın yüzde kaçı faturalanıyordur sizce? Yok… Artık bu kadarını da ben söylemeyeyim. Merak eden kamu kurumu yöneticisi duruma vaziyet etsin, bir saatte işi çözer…

-2017 Türkiyesinde, özel kurs müdürü de asgari ücretle çalışıyor, öğretmen de, müstahdem de… Hepsinin maaşı aynı, primleri de aynı… En hafifinden ele alınırsa, “prim kaçağı” var, “vergi kaçağı” var…

-2017 Türkiyesinde, işini bilen-yapan-dürüst müfettiş kalmamış gibi, Bursa’daki son özel kurs denetimlerini bir grup okul müdürüne yaptırdılar… Denetim hikayelerini dinledik, eşten dosttan… Rahmetli Kemal Sunal’ı ve filmlerini andık…  O bile senaryonun bu kadarını yazamadı diye hayıflandık… Çünkü… MEB sadece ve sadece ruhsatlı kursları denetledi iyi mi, başvurup da ruhsat alamamış olanları –akıllarından ne geçiyorduysa artık- denetim listesi dışında tuttu, Bursa’da tamamı ruhsata aykırı kurslardan hiçbirini yakala(ya)madılar. Hiç “tek ders ihlali” görmediler. Tüm kurslar kaçak TEOG dersi verirken… Bir tanesine bile tesadüf edemediler. Ancak bir istisnası da oldu. İnegöl’de müfettiş olarak görevlendirilen okul müdürleri görevini yapmış. Listede yer alan 7 kurstan 5’inin tek ders kuralı ihlalini ve yasak olduğu halde TEOG dersi verdiğini saptayıp rapora yazmışlar. Onlar rapora yazdı ama… MEB Bursa bürokrasinin çarkları içerisinde sonuç ne oldu, henüz bilen yok!

Soruları sorduk… Tekrarladık… Sadece Bursa’dan söz etmiyorum, MEB üst bürokrasisinde de kimsenin sesi çıkmıyor… Detay soran yok…

Acaba “Sükut ikrardan gelir…” atasözünü mü hatırlamalı?! Yoksa eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Şu Maarif Nezareti olmasa, biz bu maarifi çok güzel idare ederdik” sözünün altını mı bir kez daha çizmeli?

* * *

Tekrar dönelim meslek kodu konusuna…

Meslek kodunu formlara hatalı ya da kasten yanlış yazanlar… Ruhsatta yazılı ders haricindeki derslerin öğretmenlerini SGK kayıtlarında “sekreter” gösterip sahteciliğe soyunanlar… 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren de bu komediye devam ederler mi, göreceğiz…

Çünkü 6728 sayılı torba kanuna ilave edilen 51. Madde ile meslek kodunu yanlış beyan eden işverene yanlış bildirilen her kişi için idari para cezası uygulanmaya başlanacak.  Hüküm şöyle: “n) Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde, sigortalıların işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunu, gerçeğe aykırı bildiren her bir işyeri için aylık asgari ücreti geçmemek üzere meslek adı ve kodu gerçeğe aykırı bildirilen sigortalı başına asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.”

Sistem Meslek Kodları olmadan işlem yapılmasına izin vermiyor. Çalışanların prim matrahları ve ücretleri bu şekilde analiz edilebilir olmakla beraber, kontrol mekanizması da daha kolay uygulanır hale geldi. SGK, meslek kodlarından mesleklerin ücret tespitini yapabilir. Tespit yaptıktan sonra ilgili meslek grubunun ücretinin neden düşük gösterildiği sorgulanabilir. Denetim sonuçlarına göre ek prim tahakkuku ve idari para cezası uygulanıp uygulanmayacağı kararlaştırılabilir. SGK Meslek Kodları uygulamasının amaçlarından biri de; kayıttaki mesleklerin, düşük ücret üzerinden primlerinin ödenmesi şeklinde ortaya çıkan kayıt dışı işlemlerin önlenmesi.

* * *

Türkiye’de ister ruhsatlı ister korsan olsun, tüm kurslar mevzuat dışı… Çalışanlar kaçak… Neresinden tutsan elinde kalır. Vergi kaçağı var, prim kaçağı var…
Maliye ve SGK ayağına kadar gelen bu altın gol fırsatını harcar mı? Yoksa… Gereğini mi yapar?
Yazı mı, tura mı?


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık