• 31 Mart 2018, Cumartesi 23:29

BEN... BEN... BEN... BİLİRİM...

Uzun yıllar önce (1960'lı yıllarda) ABD'de yapılan bir ankette insanların günlük konuşmalarında en fazla kullandıkları sözcüğün ben olduğu ortaya çıkmıştı.

Aradan geçen süre içerisinde yalnız AB'de değil hemen hemen bütün Batı ülkelerinde ben anlayışının terk edilerek yerine biz anlayış ve kültürünün yerleştiğini görüyoruz.

Ancak bizim toplumumuzun hemen her kesiminde hâlâ ben merkezli kültürden biz merkezli kültüre geçmeyi başaramadık...

Küreselleşme, globalleşme rüzgârları bütün dünyayı sarmışken, hemen her konuda kolektif çalışmanın, ekip çalışmasının, ortak aklın önem ve değeri artarken özellikle bizim kamu sektöründe hâlâ biz yerine ben merkezli anlayışın hüküm sürdüğünü üzülerek görmekteyiz...

Şüphesiz bu anlayış ve uygulamalar bütün kamu sektörünü kapsamasa da bazı istisnalar hariç yerel yönetimler de dâhil olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında ağırlığını bütün şiddeti ile hissettirmektedir.

Özel teşebbüsün yönetim anlayışı açısından kamudan çok farklı konumda olduğunu kabul etmek gerekir.

Günümüzün çağdaş yönetim anlayışı bütün özellikleri ile hükmünü icra etmeye devam ediyor... Bugüne kadar dünyadaki gelişme ve değişimlere seyirci kalan, devlet ve yerel yönetim kurumları günümüzdeki gelişmelere bundan sonraki dönemlerde ayak uydurabilecek refleksleri gösterebilecek mi?

Değişim ve sürdürülebilirlik son yıllarda çok popüler bir eğilim haline gelmiştir. Özellikle de yönetici konumundakiler sadece "ben bilirim" anlayışını bir tarafa bırakıp "ben" kültürünün yerine  "biz" kültürünü koyabilme basiretini gösterebilecekler mi? Bu sosyal değişime ayak uydurabilecekler mi?

"Ben bilirimci, benim yaptığım doğrudurdiyen bir anlayış yerine halka dönük, katılımcı, ortak aklı kullanabilen bir yönetim anlayış ve vizyonuna sahip olabilecekler mi?

Biz kültürü herkesi içine aldığı gibi, herkes bu çalışma, proje ve hizmet üretiminde kendine bir yer bulabiliyor ve o yerde faydalı olabiliyor... Neticede bu anlayış, zihniyet ve vizyon büyük ve önemli teknolojik gelişmeler, projeler gerçekleştirebiliyor...

1993 yılında Büyükşehir'in altyapı ve çevre projelerinin finansmanı için dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Teoman Özalp ile birlikte Dünya Bankası'nı (ABD'yi)ziyaret ettiğimizde New York'taki büyük bir poster dikkatimizi çekti. Bu posterde; Bir kültür ve bu kültürün ürettiklerinin bir bölümü kentin altyapısında bir bölümü de gördüğünüz üstyapısına yansıyanlardır." denilmekte idi.

Biz bu konuda gelecek için de maalesef çok ümitli değiliz... Bizde yerleşmiş kötü ancak köklü bir gelenek vardır. Bir kimse seçim veya tayinle herhangi bir makama gelmişse o kimse her şeyin iyisini bilir. Şayet her şeyi herkesten iyi bilmeseydi o makama tayin edilebilir veya seçilebilir miydi!..

Bürokrasideki tayinlerin bazı istisnalar hariç hangi sübjektif ölçülere göre yapıldığını çok iyi bilenlerdeniz. Seçimle gelenler için de şu hususu hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Güzellik kraliçeleri o ülkenin en güzel hanımları değil sadece yarışmaya katılanlar arasından seçilmişlerdir!..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık