• 07 Mayıs 2018, Pazartesi 10:12

ÇEVRE KONUSU BİR DEVLET POLİTİKASI OLMALIDIR!

Kentimizde çevre kirliliği konusunu gerek yerel gerekse ülkemiz genelinde ilk gündeme getirenlerden birisi olmakla gurur duyuyoruz.

1980 öncesinde henüz üniversitelerimizden dahi bu konuda ciddi sesler yükselmezken biz başta medya olmak üzere, yerel yönetim ve siyaset zeminlerinde çevre kirliliğinin kentimiz ve ülkemiz açısından taşıdığı öneme dikkat çekip Çevre Bakanlığı'nın bir an önce kurulup teşkilatlanması gerektiğini ısrarla dile getiriyorduk.

Ancak aradan geçen uzun sürede bu konuda başta Bakanlık ve illerde Çevre müdürlüklerinin kurulması, Çevre Kanunu, çeşitli yönetmelikler vb. uygulamaya sokulmasına rağmen önemli mesafeler aldığımızı, Batılı standartlara yaklaştığımızı iddia etmek mümkün değildir.

Özellikle son birkaç yıldan beri ekonomik krizin de etkisiyle çevre problemlerine yaklaşımımızda, yaptırımların uygulanmasında, gerek merkezi idarenin gerekse yerel yönetimlerin daha esnek ve toleranslı davrandıklarını söyleyebiliriz.

Hem de AB'den içeri adım atma konusunda çabamızın yoğunlaştığı bir ortamda.

Çevre konusunda henüz daha işin başındayız. Yapmamız gereken birçok hukuki ve idari düzenleme olduğu gibi bu konuda merkezi idarenin yanında yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarımızı da bir an önce devreye sokmak mecburiyetindeyiz.

Önümüzdeki günlerde TBMM'de gündeme gelecek olan "Yerel Yönetimler Reform Tasarısı"nda çevre konusunda belediyelere önemli görev, yetki ve sorumluluklar verilmelidir.

Esasen birçok konuda olduğu gibi çevre konusunda da Batı'da yetkilerin önemli bir bölümü yerel yönetimlere verilmiştir.

Bilindiği gibi AB'nin çevre politikaları ve bu politikalara paralel olarak hazırlanan yönetmelik, standart vb. üye ülkeler arasında bağlayıcı niteliktedir.

Bir taraftan AB'ye tam üye olmak üzere siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda yeni düzenlemelere gidilirken, çevre konusunda oldukça yetersiz olan hukuki ve teknik mevzuat ile organizasyon yapılarının gündeme gelmemiş olması üzücüdür.

Sivil toplum kuruluşlarımız da çevre konusunda gerek sayı gerekse donanım ve bilgi birikimi açısından son derece yetersizdirler.

Almanya'da yalnız çevre konusunda fikir, görüş belirtip aktif olarak görev yapan 35 bin sivil toplum kuruluşu vardır.

Çevre konusu belirli bir kesimin ideolojik ve özel hobisi olmaktan en kısa sürede çıkarılarak partiler üstü bir devlet politikası haline getirilmelidir...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık