• 08 Şubat 2018, Perşembe 15:14

Dünyada değişim ve yeni yönetim anlayışı..

Dünyada son yıllarda hızlı bir değişim süreci yaşanmaktadır. Bir başka ifadeyle toplum hayatı ve insanların taleplerindeki değişim hızlanmış ve gözlemlenebilir hale gelmiştir.

Değişim dünyanın her döneminde ve her zaman yaşanan hadisedir. Son yıllarda söz konusu değişim yeni boyutlar kazanmış ve değişimin etkileri daha kolay fark edilebilir hale gelmiştir.

Değişimi fark edemeyen, fark etmek istemeyen kişiler, toplumlar ve kurumlar, değişimi fark eden ve ona göre tavırlar geliştiren, düzenlemeler yapan kişiler, toplumların ve kurumların etki alanına girmek durumunda kalmaktadır.

Yaşanmakta olan değişim, sadece belirli bir bölge veya kurumla sınırlı olmayıp, bütün yeryüzünde yaşanmakta ve söz konusu değişim rüzgârı bütün sahaları ve bütün olarak idareyi ve idarenin temel dayanaklarını da etkilemektedir.

İdare ile ilgili daha önce büyük ve yaygın kabul gören prensipler yeniden gözden geçirilmekte, kavramlar yeniden tarif edilmekte, yeni prensipler geliştirilmekte ve bazı kelime ve tabirler yeni muhtevalar kazanmaktadır.

Haberleşme, bilgisayar, internet sahasındaki ve teknolojisindeki süratli gelişmeler, bilgiye ulaşmakta yaşanan kolaylıklar, hem birbirlerine bağlı olarak ortaya çıkmakta ve hem de birbirlerini etkilemektedir. Her alanda kaydedilen gelişmeler, yeni gelişmeleri kamçılamakta ve kurumları yeni düzenlemeler yapmaya zorlamaktadır.

Yeni düzenlemeler yapmak için elini çabuk tutmayan kurumlar fonksiyonlarını kaybetmekte, bu kurumların görev ve fonksiyonları başka veya yeni kurumlara kaymakta ve bazen de yeni düzenlemelerin yapılmasındaki gecikmeler fiili durumların oluşmasına yol açmaktadır.

Düzenlemelerin yapılmamasından kaynaklanan ve oluşan fiili durumlar da beraberinde pek çok problemi ve sıkıntıyı getirmektedir.

AB ülkelerinde, idari yapı içindeki yöneticilerin fonksiyonları tartışılmakta ve bu fonksiyonların yeniden tarif edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Mevcut idari yapı içindeki yöneticilerin, emri altındaki memurlarla hizmet ilişkilerinin, insan hakları ve demokrasi alanında kaydedilen gelişmeler ışığında yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret edilmektedir.

Yöneticinin; emri altındaki personelin yaptığı işlerde uzman olması gerekmediği, yöneticinin genel olarak sevk ve idare işleriyle koordinasyon sağlama işini üstlenmesi gerektiği, takım halinde çalışmanın önemli olduğu, yöneticinin saygı uyandıran yönünün önemli özellik olduğu öne çıkan hususlar olarak görülmektedir.

Bir kurumdaki bütün çalışanlar, alınan kararlara çeşitli şekillerde katılmalı, kararların alınması belirli kişilere veya sadece yöneticiye bırakılmamalıdır.

Son zamanlarda en çok tartışılan ve önümüzdeki yıllarda müzakerelerde önemini koruyacak hususlardan ve yeni fikirlerin ortaya atıldığı konulardan birisi de siyaset-idare dengesinin yeniden kurulmasının gerektiği hususudur.

Demokratik değerlerle, bürokratik değerlerin nasıl uzlaştırılacağı meselesi günümüzde önem kazanan bir konudur.

Demokrasi, fertlerin haklarını ve gelişmesini öne çıkaran, eşitlik anlayışını yükselten; servet, makam farklılıklarının kişi ya da gruplar üzerinde üstünlük sebebi olmasını kabul etmeyen değerlere sahiptir.

Demokratik değerlerde, vatandaşların katılımı önemlidir. Bürokrasi ise hiyerarşik düzenlemelere önem verir. Bürokraside, katılım çok öne çıkmaz, yukarıdan aşağıya doğru işleyen karar ve yetki hiyerarşisi öne çıkar.

Not:

İçişleri Bakanlığı Müfettişi Sayın Ali Çetinkaya’nın hazırladığı rapordan faydalanılmıştır...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık