İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın Anadolu yakasına AKM vaadi

AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'ne benzer bir kültür merkezi açmayı planladığını anlattı. Yıldırım röportajda İstanbul üzerine planlarını ve düşüncelerini anlattı.

Haber Ajansı Yayın Grubu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, eskiBaşbakanveTBMM BaşkanıBinali Yıldırımröportajda geçmişten bugüne kadar pek çok soruyuyanıtladı.

"20 YIL ÖNCE ÇOK HEYECANLI VE AMATÖR RUHLUYDU"

"20 yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeydiniz. 20 yıl sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak sahadasınız. Neler hissediyorsunuz?"sorusu üzerine Yıldırım şu yanıtı verdi:

"Tabi orada benim bir siyasi sorumluluğum yoktu. Belediye başkanı CumhurbaşkanımızRecep Tayyip Erdoğan'dı. Ben de onun çalışma arkadaşlarından biriydim. O günkü pozisyonumuzla şu anki talip olduğumuz görevi karşılaştırmak çok doğru olmaz. O günler çok heyecanlı ve amatör ruhluydu. Çünkü İstanbul artık çökmüş, çaresizlik hat safhada, insanların temel ihtiyaçları yani havadır, sudur bunlardan bile mahrum. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın belediye başkanı olarak gelişi çok büyük bir heyecan oluşturdu. Çok hızlı bir şekilde iyileşmeyi gördük. O dönem bir 'sorunlar şehri' ile karşı karşıyaydık. İnsanlar o dönemde çok küçük şeylerle mutlu olabiliyordu. Şimdi AK Parti iktidarı çok fazla iş yaptığı için beklentiler sürekli arttı, çıta çok yükseğe çıktı. O dönemki ekibi Türkiye'nin yönetimine taşıdık. O başarı Türkiye'ye dalga dalga yayıldı. Türkiye için Recep Tayyip Erdoğan bir umut oldu. Biz de ekip olarak onunla beraber,AK Parti'nin kurucuları iktidar yıllarında yer aldık."

Binali Yıldırım'ın röportajından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

İSTANBUL'UN 4.0 VİZYONU

"Yeni dönemin belediyeciliğinde İstanbul'un 4.0 vizyonu var. O zaman Tayyip beyin döneminde 1.0 vardı. 1.0 neydi; en temel ihtiyaçların görülmesiydi. Çamur, çukur, çöp, hava kirliliği gibi temel eksiklikler vardı, bunlar halloldu. Daha sonra sosyal belediyecilik gelişti. Ondan sonra metro ağları gelişti, metrobüs yapıldı. Bu yapılanlarla birlikte İstanbul'u 2.0 olarak kabul edebiliriz.

İstanbul3.0 ise artık daha büyük projelerin devreye girmesiyle oldu.Marmaray,Avrasya Tüneli,Yavuz Sultan Selim Köprüsü,hızlı tren,Yeni Havalimanıgibi. Bu projelerin hayata geçirilmesi İstanbul'u 3.0 yaptı.

AKILLI ŞEHİR YÖNETİMİ

İstanbul 4.0'da akıllı şehir yönetimi var. Bilişimle, bilgi iletişim teknolojileri ile yenilikçi teknolojilerle şehri 7/24 yaşayan şehir haline getirmek var. Şehirde hâlâ üzerinde durulması gereken bir ulaşım ve trafik ile ilgili sorun var, bu önemli. Bu bütün şehirlerin konusu ama İstanbul'da bunun sürdürülebilir bir çözüme ulaştırılması lazım. Buna kafa yoracağız.

AKILLI TRAFİĞE GEÇİŞ

Önümüzdeki 5 yıllık dönemde İstanbul'da raylı sistemin toplu taşımadaki payını yüzde 48'e çıkartacağız. Şuanda yüzde 18. Yüzde 30 artış demek karayolundaki yüzde 30'luk yoğunluğu azaltmak demektir. Burada gözle görülür bir iyileşme olacak. Akıllı şehir yönetimi ve akıllı trafik sistemleriyle şehrin trafik yönetiminde de interaktif 7/24 saate geçileceği için yollar ve zaman daha etkin kullanma imkanı olacak. Otopark kapasitesini arttırdıkça sokaklardaki araç işgalleri azalacak trafik biraz buradan rahatlayacak. Ayrıca şehrin her tarafında 240 civarında tıkanma noktaları var. Buralarda fiziki düzenlemeler yapılacak. Buradan bir rahatlama olacak ve böylece sürekli akan bir trafik sağlayacağız.

ANADOLU YAKASINA AKM

Kültür sanata yönelik projeler olacak.Anadolu yakasına özellikle. Her şey Avrupa yakasında. Kültür sanat etkinliklerini biraz daha Anadolu yakasına yayma gibi bir düşüncemiz var.

Anadolu yakasına bir kültür merkezi düşünüyoruz.Taksim'dekine (Atatürk Kültür Merkezi-AKM) benzer. Amacımız Anadolu yakasındaki trafik kendi içerisinde daha fazla dönerse tıkanıklık azalır. Bir de geleneksel olarak İstanbul'un ekonomisini iş hayatının kalbi Avrupa yakası. Anadolu yakası da bu anlamda cazibesini artıracak.

YEŞİL KORİDORLAR

Silivri'den Tuzla'ya kadar 20 dere bulunuyor. O dereleri yeşil koridor olarak tekrardan Marmara ile İstanbul'un kuzey ormanlarını birleştirecek şekilde canlandırma projemiz var. Bunu yapınca dereler ortaya çıkacak hem de bu derelerin etrafında yürüyüş yolları olacak. Bisiklet yolları olacak ve insanlar nefes alacak. Semt parkları, millet bahçeleri, mahalle parklarıyla donatılarak şehrin o bunaltıcı sıkıcı havasından nefes alan alanlar oluşturacağız.

HIZLI TREN KADIKÖY'E KADAR GELECEK

Yakın zamanda hızlı trenKadıköy'e kadar gelecek. Halkalı-Edirne arasında ihalesi yapıldı. Hızlı tren hattında iki yerde zamanı ve yolu kısaltacak çalışma var. Onlar herhalde 1.5 sene içerisinde bitecek. O zaman 3 saate gidilecek ve daha cazip bir hale gelebilir. Ama şuanda da çok kullanılıyor. Bu banliyö hattı tam devreye girdiğinde istediğimiz kapasiteye çıkartacağız.

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Kentsel dönüşüm zaten bir mecburiyet. Çünkü deprem riski ile karşı karşıyayız. Dönüşümün yerinde ve ada bazlı olması lazım. Kentsel dönüşümün evsel dönüşüme dönüşmemesi lazım. Kentsel dönüşümde gönüllü dönüşümü esas alacağız. Burada sözleşme aşamasında belediye olacak. Hak sahiplerinin mağdur olmaması için destek verecek. Müteahhitlerin yetkinliği konusunda belediyenin bir belirleyiciliği olacak. Böylece hem planlama hem inşa hem de teslimat aşamasında kolaylık sağlanacak.

DEPREME YÖNELİK DÖNÜŞTÜRÜLECEK 50 BİN YAPI VAR

Kısa vadede topyekün bir dönüşüm zor. Büyük bir hacimden bahsediyoruz. Burada önceliği esas alacağız. Depreme yönelik derhal dönüştürülmesi gereken 30 bin ile 50 bin arasında yapı stoku olduğu tahmin ediliyor. Bunlara öncelik verilecek. Ama ne yazık ki kentsel dönüşüm lafı maalesef olumsuz algılanan bir laf haline geldi, geçmişteki kötü uygulamalar yüzünden. Rantsal dönüşüm hak sahipleri arasında huzursuzluk sebebi oldu. Biz bu konuda çok dikkatli olacağız. Mutlaka hak sahiplerinin bir kayba uğramaması aynı zamanda da deprem dayanıklılığından ve şehircilik anlayışımızdan taviz verilmemelidir. Şimdi geliyor adamın biri 'ben buraya yüzde 70 veriyorum' diyor. Böyle bir şey yok.Fikirtepeörneği başlıyor, ondan sonra işin içinden çıkamıyor. Bu sefer insanlar 'nerede bu devlet nerede bu belediye' diyor. Kulağa hoş geliyor; 'arsa vereceğim yüzde 70'i benim olacak yüzde 30 müteahhidin olacak...' Böyle bir sistem, böyle bir kazanç yok. Bu tip yanlışların olmaması için belediyenin burada bir denetleyici ve hakem rolünü üstlenmesi gerekiyor.

SÜLEYMANİYE TAMAMLANACAK

Katarlılarla yapılan bir proje. Orada bir anlaşmazlık var. Biraz ağır gidiyor ancak yapılacak. Orada uzamadan kaynaklı bir olumsuz algı yayıyorlar. 'Süleymaniyetarihi mirası yok edilecek, burası oteller ve ticarethanelerle dolacak' deniyor. Orada yapılan şeyBalat'taTarlabaşı'nda yapıldığı gibi mevcut tescilli eserleri yenilemek. Dıştan aynı görünümü muhafaza ederek yenilemek. İç fonksiyonları farklı amaçla kullanılabilir. Önemli olan siluetin muhafaza edilmesi. Orada kafana göre bir binayı yık başka bina koy bu olmaz zaten. Burası sit alanı.

İSTANBUL GÖZLEMLERİ

Yoğun bir ilgi var. Bir olumsuzlukla karşı karşıya kalmadım. Gergin bir kampanya ortamı yok. Rahat geçiyor. Mümkün mertebe İstanbul ölçeğinde kalmaya çalışıyoruz. Genel politikalara girmiyoruz. Benim siyaset yapış şeklim bellidir. Ben hiçbir zaman siyaseti hizmet ile karıştırmadım. İnsanların derdine derman olmaya çalışıyorum. Sorununu çözmek. Siyaset benim için bir araçtır amaç değildir. İnsanlara bir olumlu katkı sağlıyorsak o siyaset bir anlam kazanır. Kısacası hizmetin siyaseti olmaz. Ayrıştıran değil bütünleştiren bir bakış açısını benimsiyoruz. Başbakan olduğum zaman da ilk olarak dostlarımızı arttıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız demiştim. Onun gereğini de yaptık.

ŞEHRİN SADECE ALTYAPISIVE SORUNLARINI ÇÖZMEK YETMEZ! ŞEHİR ÜRETMELİ

Üreten İstanbul var. Kolay İstanbul var. Yeşil, çevreci, yaşayan herkes için güvenli ve akıllı İstanbul var. 4 alt başlıkta inceliyoruz. Şehrin sadece altyapı sorunlarını çözmek yetmez şehir üretmesi lazım. Üreten şehir nasıl olacak. Yatırımcının işini kolaylaştıracaksın. Daha fazla katma değeri yüksek üretim yapacaksın. Daha fazla turist çekeceksin. Bunun içinHaydarpaşaveHarem’in de içinde yer aldığı bölgeyi İstanbul tasarım merkezi yapacağız. Aynı zamanda yeşil alan olacak.Erenköygümrüğü kalkacak orası millet bahçesi olacak. Hal kalkacak onun yerine kültür merkezi yapılacak.

İSTANBUL'UN YOĞUNLUK HARİTASI YÜZDE 57'DEN YÜZDE 18'E DÜŞECEK

Bilgi ve birikim üreten bir şehir olacak. İstanbul’un şu anki yoğunluk haritası yüzde 57’den yüzde 18’e düşecek. Yeşil koridor projelerini çok önemsiyorum. Dereler üzerine yapılacak. Seyir terasları olacak. Dereler vasıtasıyla yerleşim yerleri ormanla buluşacak. Nasıl ki Türkiye’yi 10 büyük ekonomisi içerisine sokmak istiyorsak, İstanbul’u da dünyanın 10 büyük şehri arasına sokmamız lazım. Sağlıkta dünyanın 5. en iyi şehri. En fazla merak edilen kentler arasında da 5. sırada. Ama trafikte, otoparkta, çevre konusunda gerilerde.

TÜRKİYE SURİYELİLER İÇİN ALMANYA

Farklı ülkelerden İstanbul’a gelen var. Ağırlıklı olarak Suriyeli var. Bu normal. Şunun için normal; 60-70-80’li yıllarda bizim için Almanya ne ise Türkiye’yi o hale getirdik ki şimdi bizim doğumuzdaki ülkeler için Türkiye Almanya konumunda. Buralara akın var. Bunu kontrol etmeye çalışıyoruz ama bu göçmen meselesi dünyanın meselesi.

Dünyada 75 milyon vatansız göçmen var. Bizim bir artımız var. Yanı başımızda iç savaş vardı. İnsanlar canını kurtarmak için buraya geldi, biz de kucak açtık. Biz bunlara geçici koruma verdik. Bunlar işleri yoluna girdiğinde gidecekler. Zaten 300-350 bin kadarı gitti. Fırat’ın doğusu da terörden temizlendiği zamana daha çok insan gidecek. Göçmenler bizim birer elçimizdir. Dilimizi öğreniyorlar. Bunlar para-pulla kazanılacak şeyler değil. Yılda 250 bin çocuk Türkiye’de gözlerini açıyor. Bunları sokağa atacak halimiz yok. Ama İstanbul’da asayişi bozacak olurlarsa tutar kapının önüne koyarız. Önce İstanbul gelir."