Metin Külünk Tuncelilerle Buluştu

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Tunceli Belediyesi tarafından organize edilen “Yeni Dünya Düzeni, Büyük Türkiye İdeali” konferansına katıldı.

Metin Külünk Tuncelilerle Buluştu
  • 23 Şubat 2018, Cuma 9:51

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Tunceli Belediyesi tarafından organize edilen “Yeni Dünya Düzeni, Büyük Türkiye İdeali” konferansına katıldı.


Tunceli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa, Vali/Belediye Başkan V.Tuncay Sonel, İl Emniyet Müdürü Doğu Ateş, Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, kurum müdürleri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Daha önceki gelişinden çok daha farklı bir Tunceli ile karşılaştığını belirten Metin Külünk, kısa zamanda halkın sevgisini kazanan Vali/Belediye Başkan V.Tuncay Sonel’e teşekkür etti.


Vatandaşların sorunlarına duyarsız kalan yöneticiler yüzünden terörün bölgede kendisine yer bulduğunu belirten Külünk, “Terörün bu toprakları bu kadar çok tehdit etmesinin kerametini bir tek terör örgütlerine yüklemeyin. Evet onlar terör örgütleri olarak hainliklerinin zirvesini yaptılar. Ama bizim de yönetim anlayışımızın terör örgütlerinin kendilerine alan bulmasında zaaflarımızın geçmiş sonuçlarını da bir kenara koyun” diye konuştu. 
Metin Külünk, Türkiye’nin konumu itibariyle büyük stratejik öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “
Dün 90’lı yıllarda o yukardan bakan buyurgan yönetim anlayışının tezahürlerini siz benden daha biliyorsunuz. O da bir yönetim tipi şimdikiler de bir yönetici tipi. Değişen ney? Değişen şu, devlet milletleşti, Ankara milletleşti, siyaset milletleşti. 
Dünyanın jeopolitik merkezidir Türkiye. Anadolu toprakları dünyanın jeopolitik merkezidir. Dünya, Anadolu toprakları üzerinden şekillenir. Anadolu topraklarına hakim olan dünyaya hakim olur. Anadolu topraklarında bulunan devlet kiminle ittifak ederse dünya merkezinin kuvvet merkezini orası oluşturur. Bugünkü kavga da bu yüzden, Türkiye kimin yanında duracak? Biz kimin yanında değil biz, önce biz olmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelenin adı milli bağımsızlık mücadelesidir. Bu topraklarda güçlü askerimiz yoksa ayakta duramayız.” dedi. 
Külünk, “Bu kadar çok bilinmeyenli denklemin olduğu bir yerde sürece nasıl bakacağız. Türkiye’nin menfaatleri neyi gerektiriyor ona bakacağız. Türkiye’nin menfaatlerinin gerektirdiği yer nedir, Misakı Milli sınırlarımızı korumak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprak bütünlüğüne karşı bütün tehditlerin tasfiye olması gerekiyor. Minbiç ve Afri’nde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek hiçbir unsurun barınmamasını sağlamaktır. FETÖ, DAEŞ, PKK, üçü de aynı hattın eseridir. Üçünün de hedefi Ortadoğu’da haritayı değiştirmektir. Yani Amerika, Rusya, İran kendi askerlerinin yapamadığını FETÖ, DAEŞ, PKK üzerinden yapmayı hedeflemektedirler ve asıl hedef Türkiye’dir. Ama Türkiye’nin 15 yıllık Ak Parti iktidarıyla, sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde siyasal, iktisadi ve askeri güç noktasındaki durduğu yer ve jeopolitik konumdan dolayı sahte bayrak operasyonlarında hedefe ulaşamayacaklarını bildikleri için yarın Suriye’de de başka bir denklem ortaya çıkacaktır. Hedefleri federal bir Suriye adı altında, Türkiye’nin güneyinde 900 kilometrelik sınırda Türkiye’yi kontrol altında tutabilecekleri federal Suriye denklemi içerisinde bir PKK kukla yapısı, özerklik adı altında inşa edip önümüzdeki 50 yılın adımını atmak istediler. Türk ordusu da başkomutanlarının emrinde gelecek yüzyıla yönelik Türkiye’ye dair atılmış en kirli operasyonu bozdu. Bugün haberlere bakma şansım olmadı daha. PKK karakollarına Şam rejiminin bayrağını asacaktı. Rusya’nın tezi, PYD’yi Şam rejimiyle müttefik haline getirerek Türkiye’ye de “Çok daha fazla ileri gitme” mesajı vermek istiyorlar. Türkiye’yi tehdit eden bütün terör unsurları temizleninceye kadar, o bölgeden Türkiye’nin toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına yönelik tehditler ortadan kalkıncaya kadar, operasyonlar gideceği yere kadar gidecektir. Yapacakları tek şey PYD’den desteklerini çekecekler, PYD’yi Fırat’ın doğusuna itecekler ondan sonra ülkemizdeki 3 milyon Suriyeliyi indireceğiz aşağıya. 
Bütün bu denklemin sebebi ney? Doğu Akdeniz. Çünkü Doğu Akdeniz, dünyanın en büyük stratejik enerji merkezi olacak. Dertleri Irak ve Suriye’nin Kuzeyindeki petrol ve doğalgazın dünyaya ulaşımında Türkiye’yi baypas ederek dünyaya açıklamak. Onun için Yunanistan’ı hareketlendirmenin peşindeler. Biz bu filmleri biliyoruz.” diye konuştu. 
Minbiç ve Afrin’de elde edilen başarıların Türkiye’nin son 10 yılda kat ettiği büyük gelişmeler sonucu olduğunu söyleyen Külünk, şöyle konuştu:
“Bize dün yaptırılmayan uçaklarımız, tanklarımız, mühimmatlarımızın olduğu bir yakın dönem tarihinden, bugün eğer Türkiye son 10 yılda savunma sanayinde bugünkü noktaya gelmeseydi İHA’sıyla, SİHA’sıyla, OBÜS toplarıyla, kendi savunma sanayinin reflekslerini üretecek hale gelmeseydi, Afrin’de değil bir kilometre 500 metre yol alamazdık. 
Almanya bugün açıklama yapmış “Afri’nden çekilin.” Bu bile Türkiye’nin neyin mücadelesini anlatmada yeterlidir. “Sana ne!” 900 kilometre sınırımızda Tunceli’yi, Ankara’yı tehdit eden terörün varlığı karşısında, eğer Afrin’e girmezsek Hatay’ın elden gideceği, Halep gibi olacağımız tehditle karşı karşıya olduğumuz zaman diliminde Almanlara soralım bakalım, aynı tehdit size Viyana’dan, İsviçre sınırından gelseydi siz oturup seyir mi yapardınız yoksa Almanya’nın toprak bütünlüğünü korumak için oradaki terör örgütleriyle tüm gücünüzü kullanarak mücadele mi ederdiniz?
Tabi ki varsa vatan, devlet, bayrak diye bir dertleri Almanya2nın menfaatleri gereği, toprak bütünlüğünü korumak için terör örgütleriyle dişe diş mücadele etmeyi seçerdi. “Afrin harekatını bitirin.” Ne demek istiyorsunuz? Aynı cümleyi neredeyse Amerika da söyleyecek de baktı ki Türkiye aldı başını gidiyor, kimseyi dinlemiyor, Almanya’ya söylettiriyor. Bu bile bizim nereye gittiğimizin istikametidir. Afrin’de kayıp yıllar var. Terör örgütünün o bölgeye Rusya’nın, İran’ın sessiz kalarak, Suriye rejiminin sessiz kalarak yerleştiği bir zaman dilimi var. O zaman diliminde oradaki o mağaralar, o tüneller Kanarya Severler Derneği için hazırlanmadı. O tüneller, o mağaralar tıpkı Aliboğazı’ndaki mağaralar gibi Miami sahillerinde yüzme seansları için yapılmadı. Hedef o mağaralar, tüneller üzerinden Türkiye’ye yönelik Amerika’nın büyütüp beslediği, İran’ın, Rusya’nın parmağının olduğu , Rusya ve İran’la elbette ki bu süreçte stratejik çıkarlarımız gereği ittifaklarımız var ama hiç birisi PKK kartını elinden bırakmak istemiyor. Çok akıllı, dingin olmak zorundayız. Bütün dikkatlerimizi Amerika’ya yönelttiğimiz süreçte Rusya’nın ve İran’ın PKK ve PYD üzerinden Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de kendi güçlerini takip etmeleri noktasındaki adımlarını görmezden gelemeyiz. Ailelerin en büyük talepleri neler? Çocuklarının iş sahibi olması. Bunların en temel sebebi, Türkiye’nin terör örgütleriyle prangalanma talebi ve Türkiye’nin önceliklerini terörle mücadeleye vermesinden dolayı ekonomik kalkınmada Türkiye’nin fiziki değişiminin ekonomik dönüşümünün önünde terörün hep bir engel olarak tutulmasından dolayı olmuştur. “
Günün daha çok kenetlenme günü olduğunu ifade eden Külünk, “Tek bayrak, tek millet, bölünmez vatan, bölünmez bütünlük temelinde birbirimize sahip çıkmaya ihtiyacımız var. Birilerinin hedefi Türkiye’yi Halep’leştirmek. Bu hedeflerinden vazgeçmiş değiller. Onun için dünden daha fazla cemevlerindeki cemlere gitmeliyiz, Alevi geleneğinden kardeşlerimiz, Sünni kardeşlerimizin bulunduğu topluluklara girmeli, dünden daha fazla birbirimize kalbimizi açmalıyız. Bunun için biz birbirimizi sevmek zorundayız. Hangi partiden olursak olalım, hangi anlayıştan olursak olalım bizi ortak kılan değerlerimiz var. Bugün Hozat’taki arkadaşlara dedim ki, “Baktınız mı bana iyice,” “Birbirimize ne kadar benzediğimizin genetik olarak farkında mısınız?” Tunceli bir Anadolu Türkmen obasıdır. Horasan erlerinin geçtiği, konakladığı yerdir. Biz birbirimize nasıl kötü bakarız, nasıl yanlış bakarız? Hepimizi ortak kılan değerlerimiz var. Bu ülke bağımsızlığını var kıldığı müddetçe hepimiz anlamlıyız.” dedi. 
Metin Külünk, Tunceli’nin her geçen gün biraz daha geliştiğini ancak terör nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesinin biraz zaman alacağını söyleyerek, şunları kaydetti.
“Elbette bu ülkede bizim devlet anlayışımız yukardan aşağıya buyurgan bir devlet anlayışı değil, varlık sırrımız “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”, devletin sırrı insana hizmet etme, adaleti tesis etmek içindir. O nedenle söze başlarken savın valimize ithafen sırtından un çuvalı taşıtan adam dedim. 
Tunceli her geçen gün gelişiyor. İhmal edilmişliklerin olduğu doğru. 30 senenin boşluğu çok çabuk doldurulamıyor. Terörün tutsak etmek istediği bir Tunceli’den özgürlüklerin, demokrasinin işlediği, beraberinde bunun ekonomik kalkınmayla bütünleştiği bir Tunceli’nin ortaya çıkması kolay olmuyor. 
Son bir yılda 500 bin insana istihdam sağlanmış. Nüfusa katılımla birlikte bir buçuk milyon ediyor. 80 milyon nüfusumuz var, bunun yüzde 50’si genç ve her yıl istihdama bir milyon ilave katkı sağlanıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde her yıl yüzde 6 buçuk oranından büyüme mecburiyeti geliyor. Bunun için de Türkiye’nin önce temel problemlerinden, yani dışardan gelen tehditlerden azade hale gelip içerde güçlü, siyasal sistemiyle varlığını ekonomik olarak tahkim edip yolunda kararlılıkla yürümesi gerekiyor. “

Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, konuşmasının ardından konferansa katılan vatandaşların soru ve önerilerini dinledi. 
Program, Tunceli Vali/Belediye Başkan V. Tuncay Sonel’in Külünk’e çiçek ve hediye sunmasının ardından son buldu.

HABERE AİT RESİMLER


BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık