• 07 Şubat 2018, Çarşamba 11:26

TEOG kurs paraları iade edilecek mi? Edilmeli mi?

Haksız çıksaydım keşke de bu kadar çok sayıda veli-öğrenci kendini enayi yerine konmuş hissetmeseydi…
Gerçi, işin iki farklı yönü var… Önce tanımları yerli yerine oturtalım ki, konuyu doğru anlatabilelim…
Durum şu: Özel öğretim kurumları (yani eski deyimle dershaneler ya da etüt merkezleri, bugünkü deyimle özel kurslar) Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri tarafından denetlenecek. Sadece ve sadece tek dersten çalışmasına müsaade edilen bu kurslar, tek ders kuralına uymazsa (yani kaçak olarak diğer dersleri de vermeye kalkışırlarsa) kapatılacak. Bunlar, kaçak kurs değil… Mevzuata aykırı işlem yapan ama aslında MEB’e bağlı yasal pozisyon sahibi kurslar. Birinci denetleme, ikinci denetleme derken… Bu düzende yılbaşını sağ ve sıhhatte görmeleri imkansız. Ya ekim ayında tümü tamamlanmış olacak ilk denetlemenin ardından normale dönecek ya da kapatılacaklar.
Bir de MEB’e hiç bilgi vermemiş, yasa dışı ve kaçak olan versiyonlar var, bunlara merdiven altı kurslar diyoruz… Kısacası korsan kurslar… Veliler -haftalardır yazıp çiziyoruz- dikkate almadılar, gidip bu korsan kurslara para verdiler, çocuklarını kaydettirdiler… Bu korsan kurslar kapatılınca kendi vicdanlarıyla (ve cüzdanlarıyla) baş başa kalacaklar…
İşin ikinci yönü ise “TEOG kursları”… Aslında böyle bir tanım yok… Yasada da yok, yönetmelikte de yok… TEOG kursu diye bir şey yok, eğer çevrenizde bu işi yaptığını söyleyenler varsa o iş tümüyle yasa dışı… Ayrıca altını çize çize söylüyorum: TEOG Kursu açmak, zinhar yasak… Yani Türkçesi şu ki, hiçbir ilkokul-ortaokul öğrencisi (satranç vb yetenek kursları hariç)  hiçbir özel öğretim kursunun kapısından içeri adım atamaz… Yasayla açıkça yasaklanmış bir konu bu…. Belirttiğim yetenek kursları hariç (Ki buralarda da yasanın arkasından dolanarak TEOG dersi verilemez, kesin olarak yasak) hangi özel kursun kapısından içeri bir ilkokul-ortaokul öğrencisi giriyorsa… O kurs ilk suçüstü yakalandığında kapatılır… İkinci denetlemesi filan yok… “Süre verelim, kendini düzelt” maddesi yok…

TEOG KALKTI, ŞİMDİ TARTIŞILAN KONU PARA

Milli Eğitim Bakanlığı bu yasa tanımazlığa karşı bir şeyler kesin yapacak, zamanı geldi diye düşünürken… Hamle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. TEOG sınavının bizzat kendisi ortadan kalktı… Yerine nasıl bir uygulama olacak, şimdilik bilmiyoruz ama hayırlı olsun…

Doğan Haber Ajansı imzalı bir haber bugün internet sitelerinde yer aldı… Yarın da muhtemelen yazılı basında, televizyonlarda işlenir. O haber başlangıç mantığı olarak çok doğru, emeği geçenlerin eline sağlık.

Bu haberde değerlendirmelerine yer verilen Tüketicilerin Haklarını Savunma Derneği Başkanı Ahmet Salgut’un eğitim sektörünün dışında olması nedeniyle (ve muhtemelen bu kadar suiistimalin varlığını aklına bile getiremediğinden) gözden kaçırdığı birkaç detayı aktararak, konuya katkı sağlamak isterim.

Önce habere göz atalım. Haberde özetle şöyle deniyor:

“TEOG sınavının kaldırılmasının ardından, çocuklarını TEOG için kursa yazdıran velilerin, kurstan vazgeçmeleri halinde ödemiş oldukları ücretleri, ‘mücbir sebep’ten geri alabilecekleri, Tüketicilerin Haklarını Savunma Derneği tarafından açıklandı. Salgut, ‘Kurs kaydı yaptırmış olan öğrenci velileri, dilerlerse kursla yaptığı sözleşmeden dönebilir ve vermiş oldukları ücretleri geri isteyebilir. Bu durumda Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin ‘Ücretlerin İadesi’ başlıklı maddesine göre, öğrencinin sadece devam ettiği kurs süresinin ücretini ödeyerek kalan bedeli geri alabilirler’ dedi.”

Sayın Salgut’un sözünü ettiği konu ne? Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorun ne!

Sayın Salgut’un sözünü ettiği yönetmelik maddesi, MEB’e bağlı özel kurslar için geçerli… Bu yönetmelik korsan kursları hiç bağlamaz, TEOG kurslarını da… Çünkü MEB bünyesinde TEOG tanımlanmıyor, tam tersine yasaklanıyor.  Yani TEOG dersi veren kursların tümü-tamamı yasa dışı… Hiçbir yasada yönetmelikte yeri yok… Dahası genel çerçeve çizilirken fiilen yasaklanmış kurslar… Ne yazın verdikleri “hızlandırılmış hazırlık kursları” yasal ne de daha sonra yıl içinde vermeyi vaat ettikleri…

Yazının başındaki tanımlar bölümü bu nedenle, konu net anlaşılsın diye öyle uzun uzun yazdım…

Bugün itibarıyla, ciddi bir hukuki sorun karşımıza çıkmış bulunuyor… Hem Sayın Salgut’un hem de uzman hukukçuların yorumlaması gereken önemli bir konu var:
“Özel kurslar yaz boyunca, hiçbir yasal pozisyona uymayan TEOG derslerini vereceklerini vaat ederek kayıt topladı. Bir kısım veli bilerek-isteyerek hamleyi yaptı ama asıl büyük çoğunluk da bilmeden ve/veya titizlikle kurgulanmış yalanlarla “kandırılarak” çocuğunu kayıt yapmaya ikna edildi. (Bu tip kurslar “örgütlü” hazırlık ve sahtecilikle yasak ders kaydı aldıklarından, sözleşmeye kendilerini ele verecek bu maddeyi yazmadılar.)
Bu durumda…
Özel kurslar tarafından ilkokul-ortaokul öğrencilerinin TEOG sınavına hazırlanması için verilen kurslar yasa dışı olduğuna göre… Yasadışı bir hizmet, sanki yasalmış gibi pazarlandığına, insanlar itinayla kandırılarak satıldığına, cebinden parası, parası olmayanın senedi alındığına göre… Bu paraların (yüzde 10, yüzde 20 kesinti ne kelime) olduğu gibi ve sıfır kesintiyle (kimileri abartıp yasal faiz de talep edebilir) iade edilmesi gerekmez mi?”

VELİLERE ÖZEL TAVSİYE
Diyelim ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç devre girmemiş ve TEOG sınavı da kökünden kaldırılmamış olsun… Bu durum, TEOG kurslarının yasa dışı olduğu gerçeğini ortadan kaldırır mıydı? Kurs pazarlamasının -söylemeye dilim varmıyor ama- veli ve öğrencileri aptal yerine koyan, gelecek kaygılarını suiistimal eden yöntemlerle yapılıyor olmasının gerekçesi olabilir miydi? TEOG sınavı kalksın ya da kalkmasın! TEOG kursu adı altında yapılan iş zaten yasa dışıydı… Dün de yasaktı, bugün de yasak… Üzerine sınav da buhar oldu gitti…
“Veliler ne yapsın?” sorusuna, hukuk eğitimi almamış biri olarak detaylı cevap vermem zor… Ancak şu ihtimaller denenebilir diye düşünüyorum:
Bence her veli, kandırıldığı kursa verdiği her bir kuruşun “sıfır kesinti”yle iadesini talep etmeli… Bu talebi yerine getirilmeyenler, derhal BİMER aracılığıyla o kursu Milli Eğitim Bakanlığı’na şikayet ettiği gibi, buna paralel bir işlem yürüterek tüketici derneklerine, tüketici hakem heyetlerine de başvurmalı… Bu girişimlerden ivedi sonuç alamayanlar -mutlaka avukat desteğiyle- savcılıklara da “örgütlü” suç duyurusunda bulunmalı…

Özeti…. Ortada kötü niyet varsa, yapanın yanına kar kalmamalı…
Bile bile lades demiş olanlar ve enayi yerine konmayı hazmetmeyi kabullenenler ise bir bardak su içsin, afiyet olsun!

Hukuk içinde hak aramaya dönük tavsiyeler ancak bunlar olabilir…
Başka ne yapılabilir?
Sayın hukukçular, söz sizin!


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

NAMAZ VAKİTLERİ
yukarı çık